Çilek Çileklerde Kurşuni Küf Hastalığı




Çileklerde Kurşuni Küf Hastalığı

Hastalık genellikle çiçek, yaprak, yaprak sapı ve meyvede görülmektedir. Çiçeğin tüm organları hastalığa yakalanabilmededir. Çiçeklerin tam açmış olduğu dönemde bütün organları ile enfeksiyona uğrayan çiçekler, aniden solarak kurumakta ve ""Çiçek Yanıklığı"" olarak bilinen durum meydana gelmektedir. Eğer hava koşulları yağışlı ve nemli giderse enfeksiyon çiçeklerden kısa çiçek sapına, buradan da ana çiçek sapına geçmektedir. Bazı hallerde ise çiçeğin bir kaç petal ve sepal yaprağında hastalığın tipik, küçük kahverengi-siyah, kuru nekrotik lekeleri görülmekte, zamanla bu lekeler yaprakların her tarafını kaplamaktadır. Petaller, sepallerden çok daha fazla hastalığa yakalanmakta ve bunların üzerinde enfeksiyonun ilerlemesi çok hızlı olmaktadır. Enfekteli petallerin büyük bir bölümü dökülmektedir. Sepal yaprakların oluşturduğu çiçeğin çanak kısmı bazen tümüyle enfekte olmakta ve üzerinde yoğun spor kitlesi oluşmaktadır. Çilek bitkisinin yaprakları genellikle Botrytis'e dayanıklıdır. Ancak bitkinin dip kısımlarında hava sirkülasyonundan uzak kısımlarda bazen hastalığa yakalanmış yaprakları koyu kahverengine dönüşmüş belirtileriyle görmek mümkündür. Çileğin yaprak sapları ve daha çok dip tarafları hastalığa yakalanmakta, enfeksiyon dipten yukarı doğru gelişmekte ve saplar koyu kahverengine dönüşmektedir. Meyve enfeksiyonları, genellikle meyvenin toprak yada organik materyale değdiği noktadan başlamaktadır. Bu temas noktasında önce açık kahve renkli bir leke belirmektedir. Lekenin oluştuğu bu bölüm yumuşamakta parmakla dokununca meyve etinden kolayca ayrılmaktadır. Daha sonra bu leke gelişerek tüm meyveyi kaplamaktadır. Eğer yeterli yağış yada nem yoksa bu meyveler kuruyarak sertleşmekte ve bitki üzerinde kuru çürüklüğe dönüşmüş olarak kalmaktadır. Ayrıca bir kısım meyvelerde kaliksin dip kısmından başlayan enfeksiyonlara da rastlanmaktadır. Bu tür enfeksiyonlar hastalıklı floral organlardan kaynaklanmaktadır. Meyveler tüm olgunlaşma evrelerinde hastalığa yakalanmakla birlikte, kurşuni küf en tahripkar niteliğini kırmızı olum dönemindeki yüksek yakalanma oranı ile göstermektedir. Yağış ve nem yeterli olursa enfekteli meyveler üzerinde fungusun yoğun sporulasyonu görülmektedir. Çileğe zarar veren hastalıklar arasında en önemlilerinden biri Kurşuni Küftür. Araştırmalar yağışlı yıllarda zararın % 50'ye, duyarlı çeşitlerde bazen % 90'a kadar ulaştığını ortaya koymaktadır. Yeryüzünde belki de bunun kadar geniş yayılma alanı gösteren bir başka tungus yoktur. Asıl yayılma alanını ılıman bölgeler oluşturursa da yeryüzünün soğuk yörelerinde de bu fungusu görmek olasıdır. Kurşuni küf hastalığı Türkiye'nin her tarafında vardır.



Sponsorlu Bağlantılar



Yorum Yaz



tarimziraaat.com © 2008