Tarih: 2010-04-19 20:10:49

Antalya ve çevresinde arıcılık yapanları bilgilendirmek amacıyla, Antalya Arı Yetiştiricileri Birliği (AYBİR), Tarım İl Müdürlüğü ve Akdeniz Üniversitesi'nin işbirliğiyle ''Arıcılık Konferansı'' düzenlendi.

Konferansın açılışında konuşan Antalya Vali Yardımcısı Hakkı Loğoğlu, Antalya'yı turizmden sonra marka yapan ikinci alanın ''tarımsal üretim'' olduğunu ve Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatının önemli bölümünün Antalya'dan sağlandığını belirterek, tarımdaki verimlilikte, tozlaşmayı sağladığı için arının yerinin tartışılmaz derecede önemli olduğunu anlattı.

''İnsanlığın en büyük korkularından biri arı neslinin yok olması'' diyen Loğoğlu, devletin, bal üreticilerine çeşitli yollarla, olanakların el verdiği ölçüde yardımcı olma gayreti içinde bulunduğunu, bu desteklerin karşılığı olarak da devletin, bal üreticilerinden, ürünlerini bir standarda kavuşturmalarını istediğini kaydetti.

Loğoğlu, bütün dünyada artık tüketicilerin, malın içeriğini anlatan bilgilerin yer aldığı paketlenmiş ürünleri tercih ettiğini belirterek, yapılan iyi üretimin, iyi bir paketleme ile pazara getirilmesi gerektiğini vurguladı. Loğoğlu, ''geçici para uğruna doğru olmayan yöntemlerle bal üretimi yapanları aranızda barındırmayın'' dedi.

Antalya Tarım İl Müdürü Bedrullah Erçin de bal üretiminde kalitenin yanında, tüketime sunulmasındaki standart eksikliğine ve profesyonel olmayan yöntemlerle yapılan paketleme ve ambalajlamanın yol açtığı olumsuzluklara dikkati çekti.

Üreticinin iyi bal ürettiğini ancak ürettiği bu iyi balı pazara profesyonel bir şekilde sunamadığını ifade eden Erçin, ''Balın pazarlanmasında profesyonelleşmek şart. Pazar odaklı üretim ve buna göre paketleme yapmak gerekir' diye konuştu. Erçin, tüketicinin tercihlerinin farklı olabildiğini, kiminin çam balı istemesine karşılık kiminin kekik balını isteyeceğini, bu nedenle paketlemenin büyük önem taşıdığını söyledi.

Erçin, balda hala ilaç kalıntısı sorununun yaşanabildiğini de anımsattı ve balın, kovandan sofraya kadar izlenebilirliğinin sağlanması gerektiğini vurguladı.

Erçin, bal üreticilerinin küçük bireysel işletmeler durumunda çıkarak ortak yatırımlara yönelmelerinin gerekliliğine de işaret etti ve Türkiye'deki bal üreticilerinin ancak yüzde 10'unun gerçek işletme konumunda olduğunu bildirdi.

-HEDEF, KOVAN BAŞINA 30 KG BAL-

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz da konferansta, Türkiye ve dünyada arıcılığın durumu ve Türkiye'nin pazarlama sorunları hakkında bilgi verdi.

Dünyada 63 milyon dolayındaki kovandan toplam 1 milyon 400 bin ton bal üretildiğini ve üretilen bu balın üçte birinin dış ticarete konu olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'nin, yıllık 80 bin tonun üzerindeki üretimle balı tüketen bir ülke konumunda bulunduğunu, ihracatının çok az olduğunu söyledi.

Yılmaz, Almanya'nın yıllık ortalama 18 bin ton bal üretmesine karşılık, 24 bin ton bal ihraç ettiğini, ihraç ettiği bu balı, Çin, Türkiye, Arjantin gibi ülkelerden alarak, profesyonel bir paketleme yöntemiyle satabildiğini belirtti.

Türkiye'nin balda ürün çeşitliliği ve verim yönünden kendisini geliştirmesinin zorunlu olduğunu anlatan Bahri Yılmaz, Türkiye'nin halen kovan başına ortalama 17 kilogram olan bal üretimini 30 kilograma çıkarabilmesi halinde, AB üyesi ülkelerin yıllık 200 bin ton olan bal açığını tek başına kapatabileceğini kaydetti.

Yılmaz, arıcılığın kayıt altına alınması gerektiğini ve bu şekilde devletin teşvik desteklerinden de daha iyi yararlanılabileceğini bildirdi.

Konferansta daha sonra, Akdeniz ve Hacettepe Üniversitesinden uzmanların katıldığı panel yapıldı. Panelde, Türkiye'de bal veren bitkiler ve ekolojik üretimde temizliğin önemi, arı sağlığının korunması, hazır petek kullanımı, arı türleri gibi konular ele alındı ve üreticilerden gelen sorular yanıtlandı.

kaynak:haberantalya.com

Bu haber 1900 defa görüntülendi
  

Yorumlar (1)





tarimziraaat.com © 2008