Patates Mildiyösü Hastalığı




Latincesi

(Phytophthora infestans Mont de Bary)

Hastalık Tanımı

Fungusun renksiz, seyrek dallı ve kalın zadı konidioforları yapraklarda stomalardan, yumrularda ise lentisellerden çıkarlar. Uçlarında limon şeklinde konidiler bulunur. Konidiler ince zarlı olup 21-38 x 12-23 mikron büyüklüğündedir. Fungus yaprakta stomalardan, yumrularda lentisel hücrelerinden ve ince kabuktan penetrasyon yapar. Doku içinde ilerleyip kışı, misel halinde geçirir. Bu yumrular primer inokulum kaynağıdır. Yapraklarda oluşan lekelerin alt yüzeylerinde meydana gelen konidiler rüzgar, böcek ve yağmurlar vasıtasıyla etrafa yayılarak sekonder buluşmalara neden olurlar. Yayılma iki şekilde olur. Birincisi, bitkiden bitkiye bulaşmadır. Sağlam bitkilerin yapraklarına taşınan konidiler su veya yüksek nem ile karşılaşırlarsa hemen çimlenirler ve enfeksiyon meydana gelir. Bu bulaşmalar sonucunda yeni konidiler oluşur ve sağlam bitkilere taşınırlar. Bitkiler gelişmeye devam ettiği sürece sekonder bulaşmalar birbirini takip eder. İkincisi ise, bitkiden toprağa olan bulaşmadır. Konidiler yapraklardan toprağa oradan da yağmurlar vasıtasıyla toprak altındaki yumrulara ulaşarak onları enfekte ederler. Bu yumrularda gelecek yılın bulaşma kaynağını oluştururlar. Sıcaklık ve orantılı nem ne kadar elverişli olursa enfeksiyonlar o kadar çabuk (2-3 saat içinde) ve kuluçka süresi de o oranda kısa olmaktadır. Bulaşmalar genellikle 16°C 'de, epidemi ise 19-22 °C 'de ve orantılı nem % 80'nin üstünde bulunduğu koşullarda gerçekleşir.

Yaşayış

Hastalık, yapraklar üzerinde küçük, soluk yeşil veya sarımsı lekeler halinde kendini telli eder. Hastalığın ilerlemesiyle bu lekeler kahverengileşerek orta kısımları ölür. Yaprağın alt yüzünde konidi taşıyıcılarından oluşan kül renginde bir örtü meydana gelir. Optimum iklim koşullarında hastalık bitkiyi tamamen çürütebilir ve etrafa kendine has bir koku yayar. Hastalığın yumrulardaki belirtisi 3-6 mm çapında, hafif çökük kabuk altında 6-11 mm derinliğe kadar ilerleyen esmer bazen mor ile siyah arasında renklenme gösteren sert lekeler şeklindedir. Bunlar 4°C ' nin altında gelişemezler. Ancak sıcaklığın yükselmesiyle bu yaralar diğer bazı fungus ve bakterilerin de gelişmesiyle yaş çürüklük haline dönüşürler. Bitkiyi hastalandırmak suretiyle yumru veriminin azalmasına, yumruyu hastalandırmak suretiyle de verimin, kalitenin ve pazar değerinin düşmesine neden olmaktadır. Karadeniz bölgesinin tüm patates yetiştirme alanlarında mildiyö görülüyorsa da, ekonomik seviyede başta Trabzon, Ördü, Kastamonu ve Çorum illerinde ürün kaybına neden olmaktadır.

Kültürel Önlemler

Hastalıklı bitki artıkları ve yumrular tarladan uzaklaştırılmalı, patates tarımı sabah ve akşam çiğ tutmayan güney yörelere bakan tarlalarda yapılmalıdır

Kimyasal Mücadele

W.P. Formülasyonlu preparatlann pülverizasyonunda patates bitkilerinin her tarafı, özellikle yaprakların alt yüzleri iyice ilaçlanmalıdır. İlaçlama rüzgarsız bir havada sabah veya akşam üzeri yapılmalıdır. Toz ilaçlamalar sabah çiği kalkmak üzere iken yaprağın hafif nemli olduğu bir sırada uygulanmalıdır. Uygulamadan sonra 24 saat içinde kuvvetli ve sürekli yağışlar olursa ilaçlamayı tekrarlanmak gerekir.

İlaçlama Zamanı

Mildiyönün her yıl görüldüğü ve büyük zarar yaptığı üretim alanlarında, hastalık belirtileri görülmeden, günlük ortalama sıcaklığın 16°C veya en düşük sıcaklığın ICTC'yi bulması ile ilaçlamaya başlanmalıdır. Hastalığın her yıl görülmediği alanlarda ise ilaçlamaya başlamak için çevrede yada tarlada ilk hastalık belirtilerinin görülmesi beklenmelidir. Havaların sıcak ve kuru geçtiği çevrelerde 15 gün ara ile 2-3 uygulama, serin ve yağışlı bölgelerde birer hafta ara ile 4-6 ilaçlama yapılmalıdır.



Sponsorlu Bağlantılar



Yorum Yaz

Yorumlar (2)



Mildio mücadelesini yaptim ama istediğim sonucu alamadim

ali eren , 18.07.2015


mildiyö hastalıgınına garanti tedavi ilaçını nasıl temin ve fiyattını nasıl ögrene bilirim

erhan özden , 13.02.2010




tarimziraaat.com © 2008

Tarımla Uğraşanlar Ne Yapıyor

Muhsin Atış Mantar hasat ediyor