Elma Küllemesi Hastalığı




Latincesi

Hastalık Tanımı

Fungusun miselleri bölmeli olup yaprak, sürgün, çiçek demetleri ve bazı çeşitlerde meyveler üzerinde gelişmekte ve beyaz bir örtü oluşturmaktadır, konidiler miselyumlar üzerindeki konidiotorlarda zincir şeklinde sıralanmışlardır. Konidiler fıçı şeklindedir. Kleistotesyumlar küreden armut şekline kadar değişik yapıdadırlar. Tutunucuları 1-11 (genellikle 2-3) adet olup, uçları dikotomik olarak dallanmıştır. Kleistotesyumlar tek askusludur ve askusların içinde tek hücreli oval askosporlar bulunmaktadır. Fungus kışı sürgün üzerinde, odun ve meyve gözlerinin pulcukları arasında misel şeklinde geçirmektedir. Yurdumuzda kleistostesyumlar şeklinde de kışladığı belirlenmiş olmakla birlikte bu kışlama şeklinin hastalığın gelecek yılda oluşmasında rolü olmadığı saptanmıştır. Ağaca su yürümeye başlamasıyla fungus aktivite kazanır, miselyumlar üzerinde konidioforlar ve konidiler oluşur. Gelişen odun ve meyve tomurcukları primer enfeksiyona uğramış durumdadır. Yaz boyunca kondiumlar yaprak, sürgün, çiçek demetleri ve meyveler üzerinde sekonder enfeksiyonları oluştururlar. Miselyumlar - 25 °C'ye kadar canlılıklarını koruyabilmektedir. Konidium oluşumu 20 °C sıcaklık üzerinde ve genç organlarda yağmurlu olmayan havalarda fazla olmaktadır. Konidiumlar 2 °C sıcaklıkta dahi düşük oranda çimlenebilmektedir. Optimum çimlenme sıcaklığı 24 °C olup 32 °C sıcaklıkta çimlenme olmamaktadır

Yaşayış

Hastalık, elma ağaçlarının yaprak çiçek sürgün ve meyveleri üzerinde belirti oluşturmaktadır . Külleme hastalığına yakalanmış sürgünler üzerinde fungusun miselyum ve konidiumlarından oluşan beyaz unsu görünüşte bir tabaka oluşmaktadır. Bu beyaz renkteki kitle koklandığında balık kokusu hissedilir. Hastalıklı sürgünler sağlıklı olanlara göre gelişme yönünden geri kalırlar; boylan daha kısa ve cılızdır. Hastalıklı sürgünler üzerinde oluşan tomurcukların bir kısmı enfeksiyon nedeniyle ölürler, bir kısmı ise hastalığın gelecek yıla geçmesin de primer enfeksiyon kaynağı olurlar. Hasta tomurcuklar sağlıklı olanlara göre daha gevşek, yassı ve dıştaki tomurcuk pulları geriye doğru açılma durumundadırlar. Şiddetli enfeksiyonlarda sürgünlerde kurumalar görülür. Külleme, yaprakların alt yüzeylerinde bazı durumlarda üst yüzeylerinde küçük, zamanla gelişen unsu görünüşte, beyaz yüzeysel lekeler oluşturur. Bu lekelerde etmenin çok sayıda konidiumları bulunmaktadır. Hastalığa daha çok genç yapraklar yakalanırlar. Hasta yapraklar normal gelişemezler, dar ve mızrak gibi uzun ve içe doğru hafifçe kıvrılmış görünüştedirler. Renkleri zamanla kirli kahverengine dönüşür ve erken dökülürler. Dolaylı olarak yetersiz beslenme nedeniyle tomurcuk oluşumu ve ağacın gelişimi olumsuz yönde etkilenir. Küllemeli çiçekler normal gelişemezler ve taç yaprakları daha kalındır. Yapraklar ve sapları unlu örtü ile kaplıdır ve çanak yaprakları deforme olmuş durumdadır. Hastalıklı çiçeklerden ender durumlarda meyve oluşur, çoğu zaman kururlar ve dökülürler. Meyvelerin küllemeye yakalanması çok rastlanan bir durum değildir. Enfekteli meyvelerin üzerinde etmenin beyaz renkteki misel ve konidi kitlesi dikkati çeker; meyveler küçük, şekilsiz ve deforme olmuştur. Külleme hastalığı sürgünlerin zayıf oluşumuna, kurumasına, yaprakların fotosentez kapasitesinin azalmasına, erken dökülmesine, meyve oluşumunun engellenmesine, meyvelerin küçük, şekilsiz ve lekeli olmasına, odun ve meyve gözlerinin hastalanmasına neden olmaktadır. Yapılan çalışmalara göre, küllemenin birkaç yıl şiddetli olarak görüldüğü bahçelerde verim kaybı % 60 - 70 oranındadır

Kültürel Önlemler

Küllemeden zarar görmüş sürgünler kış budamasıyla hastalıklı kısmın 15 cm altından kesilip bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Bu sürgünler gümüşi beyaz renkte olmaları nedeniyle kolaylıkla belirlenirler; kış budaması sırasında gözden kaçan ve ilkbaharda tepe tomurcuklan küllemeli olarak gelişen sürgünler ile küllemeli çıkış gösteren yaprak ve çiçek demetleri mümkün olduğu durumlarda toplanmalı ve bahçeden uzaklaştırılmalıdır

Kimyasal Mücadele

Kullanılan ilaçlar ağaçların sürgün, tomurcuk, yaprak ve meyvelerinin yüzeylerini tamamen kaplayacak şekilde uygulanmalıdır. Özellikle yaprakların alt yüzeyleri ve yaprak koltuklarından yeni oluşmakta olan gözler üzerinde koruyucu ilaç tabakası sağlanmalıdır. İlaçlamalar rüzgarsız havalarda ve günün serin saatlerinde yapılmalıdır. Bilindiği gibi kükürtlü preparatlar günün sıcak saatlerinde atıldığında yakıcı özelliğe sahiptirler. İlaçlama programında farklı etkili maddeli preparatlara yer verilmesine özen gösterilmelidir.

İlaçlama Zamanı

1. İlaçlama: Pembe çiçek tomurcuğu döneminde, 2. İlaçlama: Çiçek taç yapraklarının % 60 - 70'i döküldüğü dönemde, 3. ve diğer ilaçlamalar Mayıs ayı sonuna kadar birer hafta, Haziran ayının üçüncü haftasının sonuna kadar 10'ar gün ara ile diğer ilaçlamalar yapılmalıdır



Sponsorlu Bağlantılar



Yorum Yaz



tarimziraaat.com © 2008

Tarımla Uğraşanlar Ne Yapıyor

Alper Temiz Safran ekmeyi düşünüyor