Pamuklarda Fide Kök Çürüklüğü




Latincesi

Hastalık Tanımı

Hastalığa sebep olan sadece bir etmen değildir. Toprak fungusları dediğimiz etmenlerden biri veya birkaçı bir arada zarar yaparak bu hastalığı meydana getirirler. Rhizoctonia solani Her zaman rastlanabilen organı misellerdir. Miseller başlangıçta seyrek bölmeli, renksiz ve vakuolludur. Sonradan sarımtırak, yaşlandıkça da koyu kahverengine dönüşürler. Gelişmesi kuvvetlidir ve miseller dik açı teşkil edecek şekilde yan dallar meydana getirirler. Yan dallar üzerinde boğumun hemen yanında bir bölme bulunur. Gayri muntazam bir şekilde koyu kahverengi ile siyah renkte sklerotlar oluşturur. Fusarium spp. Fungusun miselleri bölmeli ve dallıdır, dallanma genellikle düzensizdir. Konidiler doğrudan doğruya konidi taşıyıcıları üzerinde oluşurlar. Bunlar tek hücreli renksiz mikrokonidi ve 3-5 bölmeli orak şeklindeki makrokonidilerdir. Bazı ortamlarda mavi veya ten renginde sklerotlar da teşkil edebilir. Altemaria spp. Çok az dallanmış ve genellikle düzgün bir konidi zinciri vardır. Konidiler uzun, koyu esmer renkli, enine ve boyuna bölmelidir ve belirli şekilde dikenlidirler. Bazen çatallı olan bir uzantıları vardır. Macrophomina spp. Fungusun genç lifleri kültürde renksiz görülür. 8 mikron kalınlıkta olup, fazlaca dallanırlar ve her bir dal ana dala paraleldir. Yaşlanmış hiflerin görüşünü biraz daha değişiktir. Bunların ince bölmeleri ve dik dalları vardır. Bu hifler üstünde 2rC da 2 - 3 gün içinde sklerotlar oluşur. Sklerotların şekilleri belirli değildir, oval veya şekilsizdirler. Verticillium spp. Fungusun konidioforları dik, bölmeli uzun ve renksizdir. Vertisillat olarak dallanmıştır. Lamba şişesi şeklindeki yan dallar daire şeklinde aynı yerden çıkarlar. Konidiler yan dalların uçlarında meydana gelirler. Eliptik şekilde, tek hücreli renksiz veya çok hafif renklidirler. Aspergillus niger Miselyumları dallı bölmeli, kuvvetli, renksiz ve çok çekirdeklidir. Konidia uzunca bir konidiofor üzerinde meydana gelir. Görünüşleri tıpkı bir soğan çiçeği biçiminde ve siyah renklidir. Hastalık etmenleri kışı toprakta ve topraktaki bitki artıklarında misel, skleroti, konidi veya klamidospor gibi değişik şekillerde geçirirler. Bunlar, bulaşık toprağa yeniden ekim yapıldığında, uygun ekolojik şartlan bulunca yeni çimlenen tohumları enfekte ederler. Her iki şekilde yeni çimlenen fideye geçen hastalık etmenleri onun toprak yüzüne çıkmasından önce veya çıktıktan sonra ölümüne sebep olurlar.

Yaşayış

Hastalığın ilk belirtileri yeni oluşmuş kökte görülür. Bu köklerin kabuk dokusu renk değiştirerek yumuşamaya ve çürümeye başlar. Toprak yüzeyine çıkabilmiş hasta fidelerin kökleri ve kök boğazı kahverengileşir, incelir, bitki ayakta duramaz, devrilir ve kurur. Nemin daha az, sıcaklığın daha yüksek olduğu zamanlar hastalık ağır seyrettiğinden fideleri daha yaşlı devrede de yakalayabilmektedir. Bu aşamada hastalanan fidelerde zarar şekli ise toprak seviyesinin hemen biraz altında kırmızımtırak koyu kahverenginde, bitki sakının içine doğru çökük lekeler şeklindedir. Bu şekilde zararlanmış fidelerin bir kısmı sonraları kurur. Bir bölümü de havaların ısınması ve nemin azalmasından sonra yüzeysel kökler meydana getirerek canlılıklarını sürdürürler. Hastalık bilhassa bulaşık ve nem tutan topraklarda yağışlı ve serin giden yıllarda çok büyük tahribat yaparak pamuk tarlasındaki fidelerin tümünün kök ve kök boğazlarının çürüyüp ölmesine neden olduğundan, tarlanın yeniden ekilmesini gerektirmektedir. Hastalık yeniden ekimi gerektirecek seviyede olmadığı zamanlarda ise fide eksilişi nedeniyle tarlada bazı boş alanların kalmasına sebep olmaktadır. Bu olasılığı karşılamak için de çiftçi gerektiğinden fazla tohum kullanmaktadır. Bu suretle tohum, ilaç ve işleme masraflarının yükselmesine ve geç ekimden dolayı mahsûl kaybına neden olmak suretiyle büyük ekonomik zararlar oluşturmaktadır. Ülkemizde pamuk ekimi yapılan bütün alanlarda yaygındır.

Kültürel Önlemler

Pamuk ekimi erken yapılmamalı, toprak sıcaklığı 15 - 16 °C ye ulaştıktan sonra yapılmalıdır, Toprağı kuru tutarak hastalık etmenlerinin çoğalmasına engel olan bitkilerle, bilhassa hububatla münavebe yapılmalıdır, Toprağın kaymak bağlamasına engel olunmalı, bunun için de toprağın kaymağı zamanında kırılmalı ve çok ağır topraklarda pamuk ekiminden sakınılmalıdır, Pamuk tohumları derin ekilmemelidir.

Kimyasal Mücadele

Tohum tarlaya ekilmeden önce ilaçlanır. İlaçlama zamanı ekim zamanıdır.

İlaçlama Zamanı

İlaçlamada ıslatılmış pamuk tohumları önerilen doz ve miktarda ilaçla ilaçlama bidonuna veya selektöre konulur, îlaçlama bidonu yeknesak bir ilaçlama yapıncaya kadar 40 - 50 defa çevrilir. Selektörde ise ilaçlama tertibatının ayarlanması ile yapılır.



Sponsorlu Bağlantılar



Yorum Yaz



tarimziraaat.com © 2008