Tarih: 2014-07-09 15:20:01
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, basın ve yayın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ve haber müdürleri ile bir araya geldiği iftar yemeğinde bu sene buğday üretiminin yaklaşık 20 milyon ton olduğunu ve Türkiye'nin ihtiyacına yeterli olduğunu söyledi.
Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü müze bahçesinde düzenlenen İftar sonrası yaptığı konuşmada, Necip Fazıl Kısakürek'in "Beklenen" şiirindeki "Yokluğunda buldum seni/Bırak vehmimde gölgeni" dizelerini okuyan Bakan Eker, gıdanın da yokluğunda kıymetinin anlaşıldığını söyledi. Bakanlığın yürüttüğü projeler hakkında bilgi veren Bakan Eker, basın mensuplarının tarım ve gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Tarımın sosyal, ekonomik, kültürel hayatı ve edebiyatı yönlendirdiğinin altını çizen Bakan Eker bakanlığının yürüttüğü projelerden, "sürü yöneticiliği" eğitimi adı altında çobanlığı projelendirdiklerini ve sürü yöneticisi istihdamına destek ödemesi yapıldığını kaydetti. Böylece hem nitelikli sürü yöneticisi ihtiyacının karşılandığını hem istihdam yaratıldığını vurgulayan Bakan Eker, modern hayatta çobanlığa gereken önemin verilmediğini dile getirdi.
"Taklit ve tağşiş yapılan ürünleri yakından takip ediyoruz"
Gerek üreticiler gerekse tüketiciler için bir çok proje başlattıklarını söyleyen Bakan Eker, tüketici haklarını korumak için taklit ve tağşiş yapılan ürünleri, adli/idari cezalara ek olarak teşhir ettiklerini anlattı. Denetimler sonucu bir ürünle ilgili işlemlerin tümünün firmaya bildirildiğini ifade eden Bakan Eker, en son iki gün önce 45 firmanın taklit ve tağşiş cezası almış ürünlerinin internet sitesinde yayınlandığını hatırlattı. Taklit ve tağşiş yapılan ürünleri yakından takip ederek tüketicilerin hak ve menfaatlerini koruduklarına işaret eden Bakan Eker, bazı taklit ve tağşiş cezası almış ürünlerin yeniden etiketlenerek piyasa sürüldüğünü tespit ettiklerini kaydetti. Söz konusu firmaların ikinci kez suç işlediklerini bildiren Bakan Eker, bu şekilde taklit ve tağşiş yapıldığı belirlenerek ceza kesilen ve teşhir edilen ancak daha sonra yeniden etiketlenerek satışa sunulan bir ürünü de basın mensuplarına gösterdi. Taklit ve tağşişin, tüketici sağlığı ve tüketici haklarıyla ilgili bir durum olduğunu vurgulayan Bakan Eker, koyun, keçi veya inek sütüne hassasiyeti olan bir tüketicinin, ürünün içeriği gizlenmesi halinde sağlığının zarar görebileceğini, öte yandan tüketici hakları açısından da içeriği doğru paylaşılmayan ürünlerin haksız rekabete yol açtığını belirtti. Bakan Eker, "Bazen bunların bir kısmı da arsız oluyor. Kalkıyor 'yapmadım, etmedim' diyor. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali. Bu tür ağır vakalarla da karşılaşıyoruz. Bu konuda şehirlerde tüketicinin işi hem bir manada kolaylaşıyor hem de enformatik kirlilik tehlikesi artıyor" ifadesini kullandı.
"Buğdayda fiyat yüksek, üretici memnun."
Hububat üretimi ve fiyatlarına ilişkin değerlendirmeler yapan Bakan Eker, "Hububat fiyatları ne zaman belirlenecek, rekolte belli mi" sorusuna karşılık "Buğdayda fiyat açıklamamızı gerektirecek bir şey yok. Fiyat yüksek, üretici memnun. Sadece Trakya'da yarından itibaren TMO üreticiye depolama, emanete bırakma imkanı sağlayacak" dedi.
Türkiye'nin geçen sene buğday üretiminde 22 milyon tona ulaşarak cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını vurgulayan Bakan Eker, TÜİK'in ilk tahminlerine göre bu sene kuraklığın etkisiyle geçen seneye göre yüzde 10-15 arasında rekolte kaybı yaşanacağını söyledi. Bakan Eker, şöyle devam etti: "Bizim ihtiyacımız, Türkiye'nin bir yıllık ekmek, un, tohum ihtiyacımız 18 milyon ton. 18 milyon ton buğday olduğunda Türkiye kendi ihtiyacının tamamını karşılamış oluyor. Bu sene bizim üretimimiz yaklaşık 20 milyon ton. Şu an itibarıyla Türkiye genelinde buğdayda yüzde 60'a yakın hasat tamamlandı. Türkiye'de 18 milyon ton buğday varsa ekmeğini de yemliğini de karşılıyor. Stokumuz var. Geçen sene ihtiyacımızdan 4 milyon ton fazlamız vardı. Stokumuz 2 milyon ton buğday."
"Üretimimiz yeterli ise efendim niçin ithalat var şeklinde soracaksınız şimdi" şeklinde konuşmasına devam eden Bakan Eker, hububat fiyatlarına ilişkin de " Türkiye kendi tüketimi için ithal etmiyor, işleyip ihraç etmek için buğday ithal ediyor. TMO piyasaları regüle etmek için düzenli olarak alım satım yapıyor. Biz müdahale etmemiz gereken noktada müdahale ediyoruz. Türkiye'de şu ana kadar bizim müdahale etmemizi gerektirecek bir husus yok. Türkiye'de ekmeklik buğdayın tonu 730-750 lira arasında, geçen sene tonu 720 liraydı. Sert buğdaylarda tonu 860 liraya kadar çıkıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Trakya'da önceki senelere göre rekoltenin yükseldiğini ancak yağış nedeniyle protein değerlerinin düşük olduğunu, Polatlı'da ise yağış az olduğu için protein değeri yüksek buğdayın yüksek fiyattan satıldığını anlatan Bakan Eker, şunları kaydetti: "Sadece Trakya'da yarından itibaren TMO üreticiye depolama, emanete bırakma imkanı sağlayacak. Ürünü çok, hemen satmak istemiyor. Bir süre bekletip piyasa şartlarına göre karar verecek. Bir tek sıkıntı olabilecek husus Trakya'da oldu. Onun da tedbirini aldık. Buğdayda fiyat açıklamamızı gerektirecek bir şey yok. Fiyat yüksek, üretici memnun."
TMO'nun buğday alımı yaptığı noktalarda protein cihazıyla ölçüm yaptığını, fiyat farkının bundan kaynakladığını söyleyen Bakan Eker, protein oranı yükseldikçe fiyatın artığını bildirdi
"GDO'lu ürün ithalatını asla izin vermedik, vermiyoruz "
Bir mama türünde GDO bulaşığı tespit edildiğinin anımsatılması üzerine de Bakan Eker, Avrupa'da GDO'lu 51 genin insan gıdası olarak tüketimine izin verildiğini, Türkiye'de hiçbir şekilde GDO'lu ürünlerin insan gıdası olarak tüketilmesine izin verilmediğini bu nedenle de piyasa denetimlerinde GDO bulaşığı tespit edilen bir mamanın toplatıldığını aktardı. Bakan Eker, "Mama olduğu için, insan gıdası olduğu için tolerans sıfır. Bunu derhal toplattık, firmaya bildirdik. Bunun oranı önemli değil. Bizim mevzuatımıza göre bu yasak. Firma itiraz etti. Ancak PCR yöntemi ile milyonda bir olsa çıkıyor" diye konuştu. Bu durumdaki ürün sayısının sorulması üzerine de Bakan Eker, bu markanın daha önce bir partisinin toplatıldığını, bugün de başka bir partisinin toplatılması için talimat verdiklerin ve bu durum nedeniyle mamalardan örnekler alarak incelediklerini vurguladı.
GDO binde 9 bulaşı düzeyi ile ilgili de Bakan Eker, "izin verilmiş olan gen başka bir yere taşınmışsa eşik olan değerdir. Bu taşınmayla ya da ambarla bir yerden bir yere bulaşmıştır. Detay tahlilde GDO'nun şifresi çözülüyor, gerçekte ürürnün kendisi mi GDO'lu yoksa bulaşık mı ortaya çıkıyor. Detay tahlilde bulaşma dahi olsa insan gıdası olarak tüketimine izin vermiyoruz. Hayvan yemi olarak izin verilen gen ise hayvan gıdası olarak tüketiliyor, değil ise imha ediliyor" şeklinde konuştu.
Bir basın mensubunun adı geçen mama firmasının önceki senelerde de benzer bir tespitle karşılaştığını belirtmesi üzerineBakan Eker, "Biz ebedi olarak kimseyi mahkum etmiyoruz, berat da ettirmiyoruz" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin GDO mevzuatını ilk olarak 2010 yılında çıkardıklarını anımsatan Bakan Eker, daha önceden GDO'lu ürün ithalatının deklarasyona tabi olduğunu dile getirdi. Bakan Eker, "GDO'lu ürün ithalatını asla izin vermedik, vermiyoruz ve ben izin vermeyi asla düşünmüyorum" dedi.
"Şu anda hayvan ithalatına ihtiyaç yok."
Saman üretimi ve fiyatlarına ilişkin soru üzerine Bakan Eker, Türkiye'nin yıllık hayvancılıkta kullandığı samanın 10 milyon ton olduğunu ve bu yıl 19 milyon ton saman elde edileceğinin hesaplandığını altını çizdi. Geçen sene saman fiyatları konusundaki spekülasyonu önlediklerini anımsatan Bakan Eker, saman fiyatına ilişkin de geçen yıl 36 referans ilde 43 kuruş olduğunu, bu sene ise 36 kuruş olduğuna dikkat çekti.
Bakan Eker, "Hayvan ithalatı var mı Kurban Bayramı için" sorusuna, "Şu anda ihtiyaç yok. İhtiyaç olursa yaparız. Herkes bilsin" yanıtını verdi.
Bakan Eker, 1bu yıl içinde doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin borçlarının bir yıl süreyle ertelendiğini de anımsattı.
Bu haber 1891 defa görüntülendi
tarimziraaat.com © 2008
