Tarih: 2012-06-03 20:36:35
Uğurlu Balıkçılık Yönetim Kurulu Başkanı Sevinç Kopuz, balık pulundaki kolojen adlı maddeyi gıda, ilaç ve kozmetik gibi sektörlerde kullanmak için proje üretti. Ödül kazandı, 300 bin euroluk yatırım planlıyor.
İş kadını Sevinç Kopuz, geçtiğimiz hafta Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) ilk defa düzenlediği Gıda Ar-Ge Proje Pazarı'nda 116 proje arasında birinci oldu. Gıda sektöründe yenilikçi projeler geliştirmek için düzenlenen yarışmada Kopuz'un projesi gerçekten de yenilikçi ve ilginçti. Balıkçılık gibi erkek egemen bir sektörde faaliyet gösteren Kopuz, balık pulundaki kolojen adlı maddeyi gıda, ilaç ve kozmetik gibi çok farklı sektörlerde kullanmak için proje üretti. Yılda 10 milyon dolarlık ihracat yapan Uğurlu Balıkçılık'ın Yönetim Kurulu Başkanı olan Sevinç Kopuz, "Hiçbir şeyi atmayım, herşeyi değerlendirmek isteyen bir yapım var. Bunu kendi işime de taşıdım. Bu ödül beni 300 bin euroluk yatırım için teşvik etti" diyor.
ENDÜSTRİ MÜHENDİSİ
- Kendinizden bahseder misiniz, balıkçılığa ilgi nereden doğdu?
- Asıl mesleğim endüstri mühendisliği. Okuldan mezun olduktan sonra 10 yıl Vestel'de çalıştım. Babam Rizeli'ydi ve balıkçılık sektöründe çok uzun yıllar faaliyet gösteriyordu. İzmir'de Sahilevleri'nde balıkçılık yaptı. Sonra denizlerde balık neslinin azalması üzerine kültür balıkçılığına geçmeye karar verdi. 1985'te küçük çapta kültür balıkçılığına başladı. Bir süre sonra babamızın işini biz devraldık. Şimdi 3 kardeşim ve ben, işin başındayım. Bir aile şirketi olarak çalışıyoruz. Herkes bir işin ucundan tutuyor. Ben daha çok finansman ve muhasebe ile ilgileniyorum. Şirketin yönetim kurulu başkanıyım. Ancak kararları birlikte alırız, herşeyi paylaşırız.
-Balıkçılık şirketinizin faaliyetlerinden bahseder misiniz?
- Uğurlu Balık olarak su ürünleri sektörünün farklı kollarında faaliyet gösteren şirketlere sahibiz. İşletmelerimizden biri yavru balık üretir, biri balık üretimi yapar, diğeri balıkları işler ve ihraç eder. Ayrıca balık unu tesisimiz var. Tesislerimiz Aydın ve Muğla kıyılarında yer alıyor. Üretim kapasitemiz yaklaşık 3 bin 200 ton. Bu balıkçılık sektöründe çok büyük bir rakam sayılmaz. Ancak 6 bin tonluk yeni bir tesis kuruyoruz. Geçen yıl Avrupa ve diğer ülkelere yaklaşık 10 milyon dolar ihracat yaptık. Ege Canlı Hayvan ve Su Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği görevine de devam ediyorum.
- Balıkların pulunu değerlendirme fikri nasıl doğdu?
- Biz kültür balıkçılığı tesislerimizi kurmak için 1990'lı yılların sonuna doğru Japonya'ya gittik. Ekibimizde mühendisler, çalışanlarımız, akademisyenler vardı. Orada her türlü tesisi inceledik. Balık pulunun değerlendirildiği tesisleri de görme imkanımız oldu. Daha sonra tesislerimizi kurduk. Ancak balık pulunu değerlendirme fikrini hiç unutmadım. Sürekli Japon mühendislerle ve akademisyenlerle görüştüm. Bağımızı hiç koparmadık. 5 yıl önce de proje iyice şekillenmeye başladı. Projenin detayları için Japonya'ya gittim. En sonunda projemi TİM'in yarışması vesilesiyle kamuoyuyla paylaşmaya karar verdim.
- Projenizi kardeşleriniz nasıl karşıladı?
- Üç kardeşim 'Abla neden bu küçük işlerle uğraşıyorsun?, 'Bu kadar işin içinde pullarla mı uğraşıyorsun?' dedi. Ama ben balığın herşeyini değerlendirmekten yanayım. Bana göre balığın hiçbir şeyi atılmamalı, değerlendirilmeli. Ayrıca balıkçılık sektöründe farkındalık yaratmak istedim. Ancak yarışmada birinci olmayı hiç aklımdan geçirmiyordum. Çok şaşırdım.
PUL, KALİTELİ ÜRÜN
- Balık pulu hakikaten yararlı bir madde mi?
- Balığın pulu hem zahmetli, sıkıntı yaratan bir atık. Ama bir o kadar da faydalı ürüne dönüşebiliyor. Didim Akbük'te balık işleme tesislerimizde en büyük sıkıntıyı balık pullarından çekiyoruz. İnsanlar da pulu nedeniyle mutfakta balık temizlemek istemez. Oysa balığın pulu çok kaliteli bir ürün. Pul kolojen adlı bir maddeden oluşuyor. Hem esnek hem sağlam bir yapısı var. Balığı dış etkenlerden koruyor. Bunu öğütüp çok ince parçaladığınız zaman özellikleri ortaya çıkıyor. Puldan üretilen ürünler kozmetik, seramik, gıda, ilaç sanayinde kullanılabiliyor. Cilt kırışıklığına iyi geliyor.
- Projeniz birinci oldu. Şimdi ne yapacaksınız?
- Biz normalde balık pulundan balık unu yapıyorduk. Zaten işletmeden çıkan hiçbir atığı atmıyoruz, değerlendiriyoruz. Şimdi un yerine daha çok katmadeğer sağlayan ürünler yapacağız. Örneğin Japonlar bu atığı fiyatı 80 liraya çıkan tabletlere dönüştürüyor. İnsanlar tıpkı balık yağı gibi vücut sağlığını koruyan bu hapları atıyor. Mevcut tesislerimize ilave bir kaç makine kuracağız. Böylece katmadeğeri yüksek ürünler elde edeceğiz. Bu yatırımın tutarının 300 bin euro olacağını tahmin ediyoruz. Hesaplarımıza göre 1 ton puldan 1.5 kilogram kolojen çıkıyor. Dolayısıyla diğer balık işletmelerinden de pul toplayacağız. Türkiye'deki çöpe atılacak balık pulunu değerlendirip ülke ekonomisine fayda sağlayacağız.
YENİ PROJELER VAR
- Üzerinde çalıştığınız yeni ürünler, yeni projeler var mı?
- Bizim özel bir araştırma geliştirme ekibimiz yok. Ama sürekli yeni ve farklı ürünler yapıyoruz. Güveçte alabalık, mantarlı levrek gibi yeni ürünlerimiz var. Bu ürünlerimiz büyük hipermarketlerde satılıyor. Farklı balık cinslerini kültüre alma yönünde çalışıyoruz.
Kaynak: Yeni Asır
Bu haber 3578 defa görüntülendi
tarimziraaat.com © 2008
