Meyve Ağacı Dip kurtları




Latincesi

(Capnodls spp. (Col.: Buprestidae)

Hastalık Tanımı

Erginleri siyah veya bronz renkte, hafif parıltılı pronotum tür özelliklerine göre gri veya beyaz noktalı zemin üzerinde siyah çeşitli kabarık desenlidir. Kın kanatlarının üzeri çeşitli şekilde beyaz çukurcuklarla desenli olup, üst kanatları bir iğnenin kolayca batırılamayacağı kadar serttir. Sıcak ve güneşli havalarda gürültü ile düz bir hat üzerinde uçar ve dönemeçlerde büyük kavis çizer. Erginlerine çoğunlukla kök boğazında rastlanır. Yaklaşıldığında ağacın veya dalın ekseni etrafında dönerek saklanmaya çalışır, yakalanacağı anda bacaklarını vücut altına çekerek ölü taklidi yapar ve kendini toprağa atarak kuru yapraklar ve otlar arasında hareketsiz olarak gizlenir. Erginleri türlere göre 12-36 mm boyunda olabilir. Larva boyu türe, gelişme dönemine ve beslenme durumuna göre çok değişik (1.5- 80.0 mm) olup genellikle sarımtırak renkte 13 segmentli ve yassıdır. Baş prothrax'a derince sokulmuş, prothrax yassı ve diğer segmentlerden çok daha geniştir. Genç larva çok tüylü olup 1. gömlekten sonra tüyler kaybolur. Pupaları oval şekilde ve çok muntazamdır. Yumurtaları ortalama 1 mm boyunda ve oval şekillidir. Ergin dişi yumurtalarını tek tek veya 5 - 10 ve büyük gruplar halinde kök boğazına yakın ağaç gövdesindeki çatlaklara, kabuk aralarına, antepfıstıklarında aşı gözlerine veya yine kök boğazı civarındaki toprağa koyar. Yeni bırakılan yumurtalar yumuşak ve sarı renkte olup, daha sonra hava temasında sertleşerek süt beyazı rengini alır. Köklerde beslenerek olgunlaşan Capnodis larvaları kök boğazında pupa olur ve bu pupalardan bir yıl içinde iki ayrı dönemde ergin çıkışı görülür. Birinci dönem ergin çıkışı temmuz - ağustos aylarında, ikinci dönem ergin çıkışları ise ekim-kasım aylarında olur. Kışı ağaç kovuklarında, yaprak altında ve toprakta hareketsiz olarak geçiren erginler; ilkbaharda aşı gözü ve taze sürgünlerde oburca beslenip , sıcaklık 25 - 26°C' nin üstüne çıktığında çiftleşirler ve yumurta bırakırlar. Birinci dönemde çıkan erginler yumurtalarını eylül- ekim aylarında, ikinci dönemde çıkanlar ise yumurtalarını bir sonraki haziran - temmuz aylarında fidanlarda aşı yerlerine, yaşlı ağaçlarda da kök boğazına bırakırlar. En çok yumurta temmuz ayında bırakılır. Kültür ortamında bir dişinin 2000'den fazla yumurta bıraktığı görülmüştür. Yumurtalar 28°C' de 12 gün sonra açılır. Çıkan larvalar 2 mm boyunda ve çok tüylüdür. Bu tüylerin yardımı ile toprak içinde hızla hareket ederek köke girerler. Çok nemli toprakta larvanın hareket etmesi ve köke girmesi daha güçtür. Köke giren larva kök kabuğunun altında kambiyum tabakası ile beslenip büyürler. Larva süresi kış ve yaz dönemine rastlamasına göre 4.5 ile 11 ay arasındadır. Kök boğazın da pupa olur ve pupa dönemi bir ay kadardır. İki yılda 1 döl verirler.

Yaşayış

Özellikle taş çekirdekli meyve ağaçlan antepfıstığı ve kavaklarda kök kabuklarının altında larva ve larva zararının olması, akaçların kök boğazında veya kök boğazının civarında toprakta oval şekilde deliklerin görülmesi, ağaç altlarında sap dibinden yenmiş taze yaprakların bulunması, aşı gözlerinin veya taze sürgünlerin kemirilmiş olması bu zararlının varlığını gösterir. Erginler konukçusu oldukları bitkilerin yapraklarını çok ender olarak ve az miktarda yer fakat genç sürgünleri, aşı tomurcuklarını yaprak saplarını (özellikle özsuyu düzeni bozulmuş ağaçlarda) oburca yiyerek tahrip eder ve büyük zarar verirler. Genç larva daima toprak yüzeyinden aşağıda, kök kabuğunun altında bulunur ve kambiyum tabakasını kemirir. Larva kök kabuğu altında galeriler açar, bitkinin beslenmesine engel olur, galerilerin içi pislik ve talaş ile doludur. Kıraçta kuruyan herhangi bir nedenle susuzluk çeken meyve ağaçları, antepfıstığı ve kavaklara büyük ölçüde zarar verir, ağaçlarda önce büyüme durur, sonra larva sayısının çoğalması ile gittikçe artan bir zayıflık ve sonunda ölüm görülür. Fidanlar çok çabuk, diğer ağaçlar ise 2-5 sene içinde kururlar. Türkiye'nin her yerinde bulunur.

Kültürel Önlemler

Bölgemizde bu zararlının doğal düşmanı olarak Melanatus sp., Passer hispanio-lensis Temm. (Bataklık serçesi), P. dometicus L. (Şehir serçesi) ve Corvus monedula L. (Şehir kargası) 'ya rastlanmıştır. Ağaç altlarında erginlerin kolayca saklanabileceği yüksek boylu ot, çalı vs. bulundurulmamalıdır. Sabahın erken saatlerinde ve akşam üzeri gövde ve kök boğazında kolayca toplanabilecek erginler yok edilmelidir. Dibine dökülmüş ve sap dibi yenik yapraklar bulunan fidanlar hızla sarsılarak yere düşürülen erginler öldürülmelidir. Su ve gübrelemeye dikkat edilerek ağaçlar kuvvetli bulundurulmalıdır. Kabuklu bit problemi yoksa, ağaçların gövdesine kireç badanası yapmak, yumurta konmasını güçleştireceğinden faydalıdır. Kabuklu bit problemi varsa kireç badanası yapılmamalıdır.

Kimyasal Mücadele

Bu zararlı için öğütlenen ilaçlardan biri ile ağaçların 1 m yüksekliğe kadar olan gövdeleri ve l m çaplı daire içinde kalan kök boğazı civarında toprak yüzeyi ilaçlanmalıdır İlaçlar daima su ve çapadan sonra toprak yüzeyi kurumaya başladığı dönemde ve özellikle günün serin saatlerinde yapılmalıdır. Aşılı ağaçlarda aşı ve civarı mutlaka ilaçlanmalıdır.

İlaçlama Zamanı

Bu türlerin zararı yersel olduğundan, mücadeleye karar vermek için Capnodis zararı görülmüş olmalıdır. Bu nedenle; ağaçlarda mayıs ayının ilk haftasından başlayarak ergin çıkışı gözlenmelidir. Ağaç altlarında sap dibinden yenmiş taze yaprakların bulunması, aşı gözlerinin veya taze sürgünlerin kemirilmiş olması, zararlının varlığını gösterir. Böyle ağaçlarda ergin görüldüğünde veya bu ağaçların kök boğazları açılarak incelendiğinde Capnodis larvalarına yada zararına rastlanırsa mücadelesine karar verilir. İlaçlı mücadele haziran, temmuz, ağustos aylarında, zararlının yumurtalarını kök boğazı civarında toprağa koyduğu dönemde, her 15 günde bir yapılmalıdır.



Sponsorlu Bağlantılar



Yorum Yaz



tarimziraaat.com © 2008

Tarımla Uğraşanlar Ne Yapıyor

Muhsin Atış Mantar hasat ediyor